Yaratıcı İletişim: İnsanları Etkilemek İçin Nasıl Düşünmeli?
Yaratıcı İletişim: İnsanları Etkilemek İçin Nasıl Düşünmeli?
Stresli veya endişeli hissettiğimizde ve kendimizi olumsuz düşünürken veya çevremizdekileri olumsuz etkilerken bulduğumuzda ne olur? Dostça davranmak istediğimiz halde kaba veya saldırgan olarak karşılaştığımızda nasıl tepki veririz? Gerçek şu ki, iletişim becerilerimiz başkalarını etkileme becerimiz için hayati önem taşıyor. Bu bölümde, nasıl düşüneceğimiz, nasıl dinleyeceğimiz ve başkalarını nasıl etkileyeceğimiz de dahil olmak üzere etkili iletişimin ardındaki faktörlere bakacağız. Olumlu Düşünün Beynimiz, olumsuz olduğunu düşündüğümüz şeylere odaklanmak üzere programlanmıştır. Los Angeles'taki California Üniversitesi'nden Dr. Robert J. Feldman tarafından yapılan bir araştırma, deneklere iğne gibi acı verici bir uyaran verildiğinde, ağrı deneyimiyle ilgili olumsuz olan şeylere odaklananların, odaklananlara göre daha düşük kalp atış hızlarına sahip olduğunu buldu. olumlu olan şey hakkında. Bunun insanların neden olumsuz düşündüğünü açıklayabileceğine inanıyor. Ne Söylemek İstediğinizi Düşünün ve Başkalarının Tepkileri Hakkında Çok Fazla Endişelenmeyin Nasıl düşündüğümüz iletişim kurma şeklimizi etkiler. Konuştuğumuzda, söylediklerimize odaklanma ve başkalarının ne söylediğini veya düşündüğünü görmezden gelme eğilimindeyiz. Sonuç olarak, istemeden gücendirecek şeyler söyleyebilir veya yapabiliriz. Konuşmadan önce ne söylemek istediğimizi düşünürsek, bu sorunların önlenmesine yardımcı olabilir. Ne söylemek istediğimizi, neyi başarmayı planladığımızı ve kendimizi ifade etmenin daha olumlu, saldırgan olmayan bir yolu olup olmadığını düşünebiliriz. Başkalarını Anlamak İçin İyi Dinleyin İyi dinlemek, zamanla gelişen ve etkili bir şekilde iletişim kurmak için gerekli olan bir beceridir. Başkalarını etkilemek istiyorsanız, onları dinleyebilmelisiniz. Dinleme iki yönlü bir süreçtir. Başkalarının söylediklerini dikkatlice dinlemelisiniz ve sonra ne söylediklerini anlamalısınız. Ne söylediklerini dinlemenin yanı sıra, ne hissettiklerini ve düşündüklerini, durumu nasıl yaşadıklarını ve neden bu şekilde davrandıklarını da düşünmelisiniz. Bunu yaparak, onları oldukları gibi davranmaya iten şeyin ne olduğunu ve oldukları şeyleri neden söylediklerini anlayacaksınız. Bu, daha yararlı bir şekilde yanıt verebileceğiniz anlamına gelir. Başkalarını Etkileyin: Pozitif Olun! Ne söylediğine ve ne demek istediğine dikkat et. 'Ben', 'sen' ve 'senin' gibi kelimeler kullanırsanız, başkalarını olumlu yönde etkilersiniz. Başkalarını olumlu yönde etkilemek için 'biz' ve 'biz' gibi ifadeler de kullanabilirsiniz. Başkaları için çok farklı anlamlara sahip olabilecek olumsuz terimlerden kaçının. Örneğin, 'istasyona gitmeni beklemekten bıktım' derseniz, beklemekten yorulduğunuzu ima ediyor ve gitmek istiyormuş gibi yapıyor olabilirsiniz. 'İstasyona gidelim' diyorsan, kararı sen veriyorsun, yani bekleme işini yapan sensin. Ne İstediğiniz Konusunda Net Olun Bazen ne istediğimiz konusunda net olamayız. Tam olarak ne istediğimizi bilmiyorsak, başkalarının bize tepki verme şeklinden dolayı çok hüsrana uğrayabiliriz. Belirli bir sonuç elde etmek istiyorsanız, bu konuda net olmaya değer. Ne istediğiniz konusunda net olarak ne kadar etki sahibi olduğunuza şaşırabilirsiniz. Genellikle yanlış anlaşılmalara yol açan belirsiz kelimeler veya ifadeler kullanmaktan kaçının. Örneğin, 'Desteğinize ihtiyacım var' hakkında konuşmak isteyebilirsiniz veya 'Yardımınıza ihtiyacım var' diyebilirsiniz. İkinci ifade, yardıma ve desteğe ihtiyacınız olduğunu, birincisi ise bir şey istediğinizi ima eder. Hayır Demekten Kaçının! Bir şeyi yapmak istemiyorsanız 'hayır' demek genellikle iyi bir fikir değildir. Bir şeyi yapmayı kabul etmezseniz, karşınızdaki kişiyi kızdırabilir. Aslında, çoğu insana bir seçenek sunulmasını tercih ederdi. Bir şeyi yapmaktan emin değilseniz, emin olmak için sorabilirsiniz. Ayrıntıları öğrenmek isteyen kişiden durumu tekrar açıklamasını isteyin ve gitmenizi istedikleri yeri ve ne yapmanız gerektiğini size göstermelerini isteyin. Soru:Nasıl
0 comments:
Post a Comment