İş hayatında kültür farklılıklarını yönetme
İş hayatında kültür farklılıklarını yönetme
Kendinizi hiç bir ofis güç mücadelesinin kurbanı buldunuz mu? Eğer öyleyse, kaybedenin patron olduğu bir duruma nasıl düştüğünüz hakkında muhtemelen hiçbir fikriniz yok. Ya da belki patronunuzun bir gündemi olduğunu fark ettiniz ama bununla yapıcı bir şekilde nasıl başa çıkacağınızı bilmiyordunuz. Azınlık olduğunuz uluslararası bir ortamda çalışıyorsanız, muhtemelen tartışmanın her iki tarafını da görmüşsünüzdür ve her biriyle nasıl başa çıkacağınızı biliyorsunuzdur. Peki iki durum arasındaki farklar tam olarak nedir ve bu bilgiyi işyerinde kendi avantajımıza nasıl kullanabiliriz? Kültürlerdeki farklılıklar yeni bir şey değil ve çok uzun zamandır varlar. Kültürlerin neden bu şekilde evrimleştiği ve bazı kültürleri belirli şeylere diğerlerinden daha uygun kılan şeyin ne olduğu hakkında pek çok teori var. Ancak akılda tutulması gereken en önemli şey, insan doğasının değişmediği ve dolayısıyla tüm farklı kültürlerden insanlarla aynı temel ihtiyaç, istek ve arzulara sahip olduğumuzdur. Bu nedenle, bir kültürü işleyen veya işlemeyen şey, o kültürün üyeleri tarafından kabul edilen, izlenen ve değer verilen normlar, değerler, inançlar ve tutumlardır. Bu nedenle, bir kültürden diğerine geçerseniz, yeni bir sosyal sisteme uyum sağlama, yeni çalışma ve davranış biçimleri gibi değişiklikler yaşamanız olasıdır. Kültürel bir çatışma durumunda, her zaman işlerin yolunda gitmemesi ve durumun tırmanması olasılığı vardır. En yaygın sorun, tarafların hiçbirinin taviz vermeye istekli olmamasıdır. Durumu sadece kendi bakış açılarından görüyorlar. Ayrıca insanlar çoğu zaman rollerine takılıp kalırlar ve uyum sağlayamazlar. Aslında, durumdan daha az rahatsız olan kişi sizseniz, çatışmaya neden olan kişi siz olmasanız bile, bir çözüm bulmanın sizin sorumluluğunuz olduğunu hissedebilirsiniz. Ülkenizi/kültürünüzü temsil ediyor olarak görüldüğünüz için, bir kuruluşta azınlık olduğunuzda durum budur. Bu bir ikilem yaratır çünkü kültüre karşı konuşursanız vatansever olmamakla suçlanabilirsiniz. Öte yandan, sesinizi yükseltmezseniz düşman olarak görülürsünüz. Durumu çözmek ve içinde bulunduğunuz durumdan en iyi şekilde yararlanmak için ne yapabilirsiniz? İlk adım olarak, kültürünüzü diğerlerinden farklı kılan şeyin ne olduğunu anlamaya çalışmalısınız. Bunu öğrendikten sonra durumu amirinize açıklamaya devam edebilir ve neden böyle hissettiğinizi açıklamaya çalışabilirsiniz. Elbette bunu söylemek yapmaktan daha kolay ama en azından ilk adımı attınız. Diğer taraf söz konusu olduğunda, kültürle ilgili sizin için sorunlu olan şeyin ne olduğunu da bulmaya çalışmalısınız. Bu zor bir durum ve içinden çıkılması kolay bir durum değil, ancak hazırlıklıysanız, bir çözüm bulma şansınız en yüksek. Buradaki en büyük sorun, her iki tarafın da konfor alanlarından çıkması gerektiğidir. Rahatsız durumda olan sizseniz, duygusal tepki vermek yerine geri adım atmak ve durumu objektif olarak değerlendirmek sizin işiniz. Bu, tepki vermemeniz gerektiği anlamına gelmez, ancak duygularınıza kapılmamanız gerektiği anlamına gelir. Durum hakkında düşünmek için biraz zaman ayırın ve ardından güvendiğiniz bir iş arkadaşınızla konuyu konuşun. Yardım istemekten korkmayın. Öte yandan, iktidar konumunda olan sizseniz, sizin de değişmeniz gerektiğini unutmayın. Karşınızdaki kişinin bakış açısına biraz daha anlayış göstermeniz ve onu onun gözünden görmeye çalışmanız gerekir. Bu onların görüşlerine boyun eğmekle ilgili değil, anlamaya çalışmakla ilgili. Diğer kişinin söylediği her şeye teslim olmanıza gerek yok ama dinlemeye hazırlıklı olmanız gerekiyor. Unutmayın, karşınızdaki kişi haklı olabilir ve siz buna katılmasanız bile, onun sesini duyurmaya hakkı vardır. Ayrıca işyerinde azınlıkta olduğunuz durumlarla nasıl başa çıkacağınızı da öğrenmeniz gerekir. Örneğin, eğer
0 comments:
Post a Comment