Mükemmeliyetçiliğin üstesinden nasıl gelinir ve kusurlarınız nasıl kucaklanır?
Mükemmeliyetçilik, modern toplumda inanılmaz derecede yıkıcı bir özelliktir. Genellikle güvensizlikten doğar. Çoğumuz için mükemmeliyetçilik, çevremizi kontrol etmeye, kendimiz üzerinde gücü korumaya yönelik bilinçsiz bir girişimdir. Deneyimlerime göre, mükemmeliyetçi olmamızın nedeni, geçmişte bir şey yüzünden hayal kırıklığına uğramamız veya birileri tarafından kötü muamele görmemizdir. Mükemmeliyetçi olduğumuzda, ne kadar uğraşırsak uğraşalım asla kendimizi ölçemeyeceğimizi hissederiz. Mükemmeliyetçiliğin bu kadar yıkıcı olmasının nedeni budur. Kendimizi başarısızlığa hazırlıyoruz ve bu bizi imkansızı başarmaya çalışmaya devam etmeye itiyor. Daha çok çalışırsak mükemmelliğe ulaşabileceğimizi düşünürüz. Bu mümkün değil. Mükemmeliyetçiliğin mükemmeliyetçi olmakla aynı şey olmadığını anlamak önemlidir. Mükemmeliyetçilik öğrenilmiş bir özelliktir. Bunun ne kadar farkında olursanız, kurtulmak o kadar kolay olur. 1. Mükemmeliyetçilikle mücadele ettiğinizin farkına varın. Mükemmeliyetçiliğin üstesinden gelmenin ilk adımı, onunla mücadele ettiğinizi kabul etmektir. Bir sonraki adım, neden mücadele ettiğinizi anlamaktır. Diğer insanlar tarafından belirlenen beklentileri karşılayamadığınız için kendinizi sert bir şekilde yargıladığınızı fark ederseniz, o insanların sizden ne gibi beklentileri olduğunu kendinize sorun. Bu beklentileri karşılamanın gerekli olduğunu düşünmenizin bir nedeni var mı? Diğer insanların beklentilerinizi karşılayamaması ihtimali var mı? 2. Asla mutlak mükemmelliğe ulaşamayacağınızı kabul edin. Mükemmeliyetçilik yıkıcı bir özelliktir çünkü hepimiz hata yaparız. Hayatta hepimiz başarısızız. Mükemmellik ancak kurgu dünyasında mümkündür. Mükemmeliyetçilik, her zaman mükemmel olmamız gerektiği fikrine dayanır. Mükemmellik nedir? Başkasının standartlarına göre yaşamak veya başkaları tarafından yargılanmak değildir. Mükemmel olmak değil. Tüm cevaplara sahip değildir. "Mükemmel" çocuk, "mükemmel" anne veya "mükemmel" eş olmak değildir. Mükemmellik asla hata yapmamak ve yaptığımız hatalardan ders almamaktır. Mükemmellik yoktur. Bu bir yanılsamadır. 3. Başkalarının mutluluğundan ya da mutsuzluğundan sorumlu olmadığınızı anlayın. Hiç kimse bir başkasının mutluluğundan ya da mutsuzluğundan sorumlu değildir. Senin görevin kendine bakmak. Başkalarının duygularını veya davranışlarını kontrol edemezsiniz. Biri mutsuz ve kızgınsa, sadece mutsuzluğunu gösteriyordur. Öfkelerinden siz sorumlu değilsiniz. Onların mutluluğundan siz sorumlu değilsiniz. Sana karşı bir sorumluluğun var. 4. Her şeyi kontrol edemeyeceğinizi anlayın. Bu bariz bir ifade gibi görünebilir, ancak çoğumuzun kabul etmekte başarısız olduğu bir şeydir. Neleri başarabileceğimizi ve neleri yapabileceğimizi düşündüğümüz konusunda gerçekçi olmayan fikirlerimiz var. Kim olduğumuz ve başkalarının kim olduğu konusunda yanlış bir görüşe sahibiz. Çevremizdeki dünya hakkında yanlış bir görüşe sahibiz. Dünyayı kontrol edilebilir bir şey olarak görüyoruz. Herkesin bizim gibi davranmasını ve davranmasını bekliyoruz. Olayların bizim istediğimiz gibi olmasını bekleriz. 5. Kendinizi kontrol etmeyi öğrenin. Bu, az önce değindiğim noktayla çelişkili gelebilir. Ne düşündüğünüzü biliyorum: “Kendimi kontrol edemiyorum. Tamamen kontrolden çıktım.” Haklısın. Biz kendimizden sorumlu değiliz. Eylemlerimiz üzerinde tam kontrole sahip değiliz. Hayatımızda kontrol edemediğimiz şeyler var. Kontrol edebildiğimiz şey, kontrol edemediğimiz şeylere verdiğimiz tepkidir. Neyi kontrol edebileceğimize odaklanırsak, olumlu sonuçlara götüren seçimler yapmak çok daha kolay olur. 6. Sadece kendinizden sorumlu olduğunuzun farkına varın. Bugün yaptıklarınızdan yarın sorumlu tutulacaksınız. Hayatınız çevrenizdekilerin hayatını etkileyecektir. Tavrınız çevrenizdekileri etkileyecektir. Eylemleriniz hayatınızı etkileyecektir. Başkalarının eylemlerini kontrol edemezsiniz. Sadece